Ortognatik cerrahi çene ve yüz yapısındaki bozuklukları düzeltmek, alt ve üst çene dişlerinin uygun kapanma ilişkisini ve düzgün yüz estetiğini sağlamaya yönelik cerrahi girişimler içerir. Ortognatik cerrahi sonrasında çenelerin uygun pozisyona getirilmesi ile sağlıklı bir çiğneme fonksiyonu sağlanabilir. Fonksiyonel olduğu kadar yüz estetiğinin sağlanmasında son derece önemli ve gerekli bir yaklaşımdır. Diş hekimliği ve Plastik Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi iş birliği ile gerçekleştirilmektedir.

Ortodonti, diş hekimliğinin diş dizilim bozukluklarıyla, çapraşıklıklarıyla uğraşan ana bilim dalıdır. Halk arasında dişlere tel takılması olarak bilinen yaygın uygulama, sanıldığından çok daha zordur; kompleks planlamalar ve ciddi tecrübe gerektirir.

Ortodontist, çene ve yüz kemiklerinde belirgin sorunu olmayan ve sadece dişleri ilgilendiren problemlerde tek başına hareket ederek aylarca süren dizilim-açı düzeltme işlemlerini gerçekleştirir. Dişlerin sağlıklı bir anatomik düzene kavuşturulması hasta için aynı zamanda önemli bir estetik kazanç sağlar.

Daha zor olan hasta grubu ise kemik yapı anormallikleriyle diş dizilim bozukluklarının beraber olduğu guruptur. Çünkü artık bu gurup hastada sefalometrik analiz yapılarak kemiklerdeki problemin ne olduğu  ortaya konulmalı ve bir kemik düzenleme operasyonu planlanmalıdır. Bu analizle yüz kemiklerinin açıları, pozisyonları ve birbiriyle olan ilişkileri tüm ayrıntılarıyla açığa çıkar.

Tedavi Süreci Nasıl Başlar?

Ortodontist ve plastik cerrah birlikte hareket ederek hastaya bir tedavi planı oluştururlar. Yine aylarca süren düzenleme çalışmaları gerçekleşecektir. Sonrasında ise kemiklere şekil vermek üzere ortognatik cerrahi uygulanır. Bu aşamada gerekli kemikler hareketlendirilerek fonksiyon ve görüntü düzeltecek biçimde anatomi yeniden oluşturulur.

Normal çene kapanmasında üst kesici dişler alt kesici dişlerin birkaç milimetre önünde ve onları örter durumdadır. Bu ilişkinin bozulduğu başlıca klinik durumlar alt çenenin ileride olması (Prognatizm), üst çenenin ilerde olması (Retrognatizm) veya çenelerden birinin yana kaymasıdır (Laterognatizm). Bazı olgularda ise dişler birbirine değecek pozisyonda yer alamaz ve açık ısırma deformitesi oluşabilir.

Alt çene ucu deformitesi benzer şekilde çenenin ileride veya geride olması, küçük çene veya büyük olması ya da asimetrik şeklinde özetlenebilir. Diş dizilimleri normal olduğu halde sadece çene ucu deformiteleri de görülebilir.

Göz çevresi ve elmacık kemiklerinin bozuklukları da olaya eşlik edebilir. Bu gibi durumlarda çene kemikleri ile beraber üst yüz bölgesi kemikleri de şekillendirilmesi planlanmalıdır.

Plastik cerraha yüz estetiği kaygılarıyla başvuran pek çok hasta gerçek deformitenin ne olduğunu ayırt edememiş olabilir. Örneğin burun büyüklüğü şikayeti olan bir hastanın gerçek sorunu çene küçüklüğü olabilir. Burunu küçültmek yerine çeneyi büyütmek çok daha iyi bir estetik sonucu doğurabilir.

Unutmayalım, estetik bir harmonidir, gözümüz yüzü bir bütün olarak oranlarıyla algılar. Gerçek güzellik tek parçaların yapısından çok parçaların birbiriyle ilişkisine ve uyumuna bağlıdır. Ortognatik cerrahi yüz kemiklerinin uyumunu düzelterek fonksiyonel ve estetik katkılar sağlar.

Bir cevap yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.