İdeal estetik meme boyutu yaklaşık 400-500 gram kadardır. Boy, kilo ve vücut yapısına bağlı olarak estetik görünüme sahip bir memenin şekli ve büyüklüğü değişiklikler gösterebilir. Memenin normalden küçük olması meme hipoplazisi (az gelişimi) olarak adlandırılır. Normalden büyük olması makromasti (büyük meme) , normalden çok çok büyük boyutlara ulaşması ise gigantomasti (dev meme) olarak isimlendirilir.

Büyük memeler estetik kaygılar dışında oluşturduğu ekstra ağırlıkla boyun, sırt ve bel ağrılarına yol açarlar. Hem günlük hayatta, hem de sportif faaliyetler için ciddi bir hantallık ve dezavantaj kaynağıdırlar. Bayanların  büyük ve sarkık memelerini şekillendirme ve estetik görünme isteği sadece belli tipte sütyenlerin kullanımını zorunlu kılar. Sütyen askıları omuzlarda sürekli basınca bağlı oyuklar ve hatta yaralar oluşturur.

Meme  küçültme ameliyatları memenin ideal hacim ve estetik şeklini oluşturmak amacıyla her hasta için özel olarak tasarlanır. Hasta üzerinde yapılan bir çizimle meme başının yeni yeri işaretlenir. Fazla meme dokusu çıkartılarak tartılır. Memeler simetrik yapıdaysa her iki memeden eşit ağırlıkta meme çıkartılır. Memelerde asimetri mevcutsa, büyük taraftan daha fazla çıkartılarak eşitlik sağlanır. Orta büyüklükteki memelerde tek bir dikine izle operasyon sonuçlandırılabilirken daha büyük memelerde bir dikine ve bir de yatay olmak üzere ters T şeklinde iz kalır. Cerrah büyük bir özenle 2-3 kat dokuları birbirine diker. Ne kadar iz kalacağı sadece cerraha değil, kişisel yara iyileşmesi özelliklerine de bağlıdır. Bazen zor görünecek kadar iyi sonuçlanırken bazen ise genişleyip kabarabilir. İzler memenin pigmentli kısmı ve altında yer aldığı için kötü kalan izler bile dekolte giyimi ve estetik görünümü engellemez.

Ameliyat sonrası süreç az ağrılı ve hatta ağrısızdır. Bir haftalık bir istirahatle birey günlük yaşantısına ve işine dönebilir. Memeleri aşırı sıkmadan düzgünce saran bir sütyen seçimi önemlidir. Memenin estetik  şeklini alması ise 6-12 ay süre gerektirebilir.

Modern meme küçültme yöntemleriyle süt verme fonksiyonu engellenmez. Meme başı duyusu korunabilir.